Aile Hukuku

Aile Hukuku Nedir?

Toplumun en küçük yapı taşını oluşturan aileye ilişkin konuları inceleyen, medeni hukukun kapsamı içerisinde yer alan hukuk dalına aile hukuku denir. İnsanlar aileleri, aileler ise toplumu oluşturur. Konya boşanma avukatı olarak tabi ki de önceliğimiz aile saadetinin mutluluk ve huzur içerisinde sürdürülmesidir. Fakat aile birliği içerisinde de birtakım uyuşmazlıklar söz konusu olabilmektedir. Bu uyuşmazlıkların var olan hukuk sistemi çerçevesinde çözümü ile ilgilenen hukuk dalı aile hukukudur. Aile hukuku, aile bireylerinin haklarının korunması amacına hizmet eder.

Söz konusu uyuşmazlıkların birçok çeşidi vardır. Halk arasında en çok yaygın olanı ise karı-koca arasında gündeme gelecek ve boşanma davalarıdır.

Boşanma davaları, karı-koca arasındaki aile birliğinin devam ettirilmesinin güçleştiği durumlarda söz konusu olmaktadır. Aile birliğinin devam ettirilmesinin imkansızlaşması, karı-koca arasındaki fikir ayrılıklarının giderek artması, evlilik birlikteliği içerisinde huzur ve mutluluğun maalesef ki artık var olmadığı durumlarda çiftler evlilik birlikteliğini sonlandırma kararı alabilmektedirler. Boşanma davaları tarafların anlaşması ile gerçekleştirilebileceği gibi çekişmeli olarak da açılabilir.

Aile hukuku kapsamında yazımızın başında da belirtmiş olduğumuz gibi yalnızca boşanma davaları söz konusu değildir. Aile hukuku kapsamında ve  konya boşanma avukatı ile ilgili olan uyuşmazlıkların bir kısmını şu şekilde sıralayabiliriz;

Çalışma alanımız kapsamında size verebileceğimiz hizmetleri ise şu şekilde sıralayabiliriz;

SİZE NASIL YARDIMCI OLABİLİRİM?

Konya Boşanma Avukatı
İle Boşanma Sürecinizi
En İyi Şekilde Yönetin!

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu ile 2 çeşit boşanma davası öngörülmüştür;

Eşlerden her ikisinin de evliliği sürdürmek istemedikleri ve boşanma davası ile ortaya çıkacak tüm sonuçlarda ortak bir karara varmış oldukları durumlarda, örneğin; müşterek çocukların velayet hakkı, nafaka , anlaşmalı boşanma davası türü tercih edilmektedir. Taraflar arasında veya vekilleri ile hazırlamış bulundukları ”Anlaşmalı Boşanma Protokolü” ile taraflar mahkemeye başvurur. Anlaşmalı boşanma davaları herhangi bir aksaklık bulunmadığı sürece tek celsede karara çıkan davalardır. Bir diğer boşanma davası türü ise çekişmeli boşanma davasıdır. Eşlerden birinin boşanmayı isterken diğer eşin istememesi, boşanma davasından kaynaklı sonuçlarda ortak bir yol bulunamaması durumlarında çekişmeli boşanma davaları gündeme gelecektir.
Çekişmeli boşanma davaları 2 tür sebebe bağlı olarak açılabilir. Çekişmeli boşanma davalarının
dayandığı sebepler; Özel Sebepler ve Genel Sebepler olarak ikiye ayrılır.

Genel Boşanma Sebepleri

Çekişmeli boşanma davalarının dayandığı genel sebepler;

Genel sebepler sadece saymış olduğumuz nedenlerle sınırlı değildir. Eşler arasındaki uyuşmazlıkların farklılaşması ile bu sebepler de farklılık gösterebilmektedir.

Özel Boşanma Sebepleri

Özel boşanma sebeplerini genel boşanma sebeplerinden ayıran başlıca fark; özel boşanma sebeplerin kanunda sınırlı sayıda sayılmış olmasıdır. Her ne kadar genel boşanma sebepleri, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların sebeplerine göre farklılık gösterse de özel boşanma sebepleri bu şekilde farklılık göstermezler. Özel boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu’nda sınırlı sayıda sayılmıştır. Kanunda belirtilen sebepler dışında özle boşanma sebepleri yoktur. Sadece kanunda belirtilen sebepler özel boşanma sebepleridir. Türk Medeni Kanunu’na göre özel boşanma sebepleri şu şekilde sıralanabilir;

Özel boşanma sebepleri TMK 161 – 165 maddeleri ile düzenlenmiştir. Özel boşanma sebepleri kanun maddeleri ile 5 adet sayılmış olmakla birlikte bu sebepler dışında herhangi bir özel boşanma sebebi olamaz. Yalnızca bu nedenler özel boşanma sebepleridir. Bu 5 madde dışında kalan sebepler -niteliğine göre- genel boşanma sebepleri arasında değerlendirilebilir.
Özel boşanma sebepleri ile genel boşanma sebepleri arasındaki bir diğer önemli fark doğurdukları hukuki sonuçlardır. Özel boşanma sebeplerine dayalı olarak açılan boşanma davalarında dava açan taraf, karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlamak zorunda değildir. Yalnızca özel boşanma sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış olduğunu ispatlaması yeterlidir.

“Gülnur Hanım Konya avukat ve hukuki danışmanlık hizmeti alırken tercih edilmesi gereken avukatlar arasında ilk sıralarda gelmektedir”
Muhammed Ali Etci

Anlaşmalı Boşanma

Boşanma davaları eşlerden herhangi biri tarafından açılabilmektedir. Karı/kocadan birinin vekili olan konya boşanma avukatı boşanma sürecini başlatabilir, veya taraflardan herhangi birinin ilgili mahkemeye başvurması ile boşanma süreci başlar. Dosyanın durumuna, adliyenin yoğunluğuna göre davanın sonuçlanma süresi değişiklik göstermektedir. Eşlerden iki tarafından boşanma isteği içerisinde olması, aralarında boşanma konusunda her konuda, örneğin; ödenecek olan nafaka, çocukların velayeti vb..) ortak bir karar alma durumu var ise anlaşmalı boşanma yolu ile tek celsede boşanma gerçekleştirilmektedir. Belirtmiş olduğumuz üzere anlaşmalı boşanmanın gerçekleştirilmesi için tarafların boşanma sonucunda doğacak her konuda ortak bir fikir üzerinde anlaşmış olmaları gerekmektedir.

Çekişmeli Boşanma

Konya boşanma avukatı mesleki deneyiminde en çok rastlayacağı boşanma davalarının bir diğeri ise çekişmeli boşanma davalarıdır. Çekişmeli boşanma davaları, karı/kocadan birinin boşanmayı isterken diğerinin istememesi, eşlerden birinin diğerini aldatması sonucu diğer eşin boşanma davası açması ve tarafların ortak bir karar alma durumlarının olmadığı hallerde tercih edilmektedir. Ülkemizde en yaygın boşanma davası türü, çekişmeli boşanma davalarıdır. Her ne kadar evlilik birliği kurulması konusunda çiftler ortak bir karar varabiliyor ise de aynı durum maalesef evlilik birliğinin sonlandırılması konusunda söz konusu olmayabilmektedir. Evlilik birlikteliği kadar evlilik birliğinin sona erdirilmesi de doğaldır. Tarafların evlilik birlikteliği içerisinde ekledikleri huzur ve mutluluğu yakalayamadıkları durumlarda boşanma doğal bir süreç olarak ortaya çıkmaktadır.

Aldatma Durumu

Eşlerden birinin diğer eşe sadık kalmayarak üçüncü bir şahıs ile ilişki içerisinde olması diğer eşin aldatılması sonucunu doğurmaktadır. Maalesef ki aldatılma ile boşanma davasına başvuran eş sayısı oldukça fazladır. Aldatma, aldatılan eşi her açıdan psikolojik olarak zor duruma sokmaktadır. Aldatılan eş, doğal olarak boşanma davası açma yolunu seçebilmektedir. Aldatılma nedeniyle açılan boşanma davalarında aldatıldığını iddia eden taraf bu durumu ispatlamak ile yükümlüdür. Aldatılma durumunun ispatlanması durumunda kusurlu olan taraf aldatan taraftır.

Nafaka

Boşanma davası devam ederken veya boşanma davasının sonuçlanması ile hakim, nafakaya ilişkin karar verebilir. Belirtmiş olduğumuz üzere nafakaya hükmedilebilmesi için, nafaka türüne göre, boşanma davasının sonuçlanmış olması gerekmez. 3 çeşit nafaka türü vardır. Bunlar; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası olarak sayılabilir. Saymış olduğumuz nafaka türleri birbirinden farklı olmakla birlikte birbirlerinin yerine geçecek nafaka türleri de değillerdir. Nafaka türlerinden herhangi birine hükmedilmesi diğerine hükmedilmesinin önünde engel değildir. Belirtmiş olduğumuz nafaka türleri çeşidine göre boşanma davası sürerken hükmedilebileceği gibi boşanma davası sonucunda da hükmedilebilir. Boşanma sonucunda taraflardan biri yoksulluğa düşebilir. boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan taraf diğer taraftan geçimi için mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteminde bulunabilir. Bu nafaka ”yoksulluk nafakası” olarak adlandırılır. Yoksulluğa düşecek taraf lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, yoksulluğa düşecek tarafın boşanmada ağır kusuru olmaması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka ile sorumlu tutulacak tarafın kusurlu olması ise gerekmemektedir. İzah etmiş olduğumuz hususlardan da anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakasına boşanma sonucunda hükmedilir. Dolayısıyla yoksulluk nafakası boşanma davası sonucunda gündeme gelecektir. Bir diğer nafaka türü ise iştirak nafakasıdır. İştirak nafakası; velayet kendisine verilmeyen eşin, ergin olmayan (18 yaşını geçmemiş) çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla velayet kendisinde olan tarafa ödenmesine hükmedilen nafaka türüdür. Bilindiği üzere müşterek çocukların giderlerini anne-baba birlikte karşılamak ile yükümlüdürler. Her ne kadar velayet taraflardan birine verilmiş olsa da velayet kendisine verilmeyen taraf da çocukların giderlerini karşılamakla yükümlü olacaktır. Hakimin iştirak nafakasına hükmedebilmesi için tarafların talepte bulunmasına gerek yoktur. Hakim, talep olmasa dahi iştirak nafakasına hükmedebilecektir. Söz konusu nafaka türünde eşlerin kusurunun herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Bu nafaka türünde amaç, velayet kendisine verilmeyen tarafın müşterek çocuğun giderlerine mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır.
Son olarak tedbir nafakası ise geçici bir süre için hükmedilen nafaka türüdür. Geçici süre ile kasıt ise boşanma davası sonuçlanıncaya kadar ödenmesi gereken nafaka türüdür. Tedbir nafakası ile amaç, boşanma davasının açılması ile yoksulluk yaşayacak eşin mağduriyetinin giderilmesidir. Boşanma davasının sonuçlanması ile tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü kendiliğinden ortadan kalkar.

Mal Rejimi

Taraflar arasında boşanma davası ile ortaya çıkan en büyük problemlerden biri de mal rejimi konusudur. taraflar arasında evlilik sürecinde veya öncesinde aksi kararlaştırılmadıkça geçerli olacak mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Eğer taraflar söz konusu malların kimde kalacağı konusunda anlaşamadılar ise uygulanacak olan rejim edinilmiş mallara katılma rejimidir. Söz konusu mal rejimi, evlilik birlikteliği içerisinde edinilmiş mallara diğer eşin katılma rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin kapsamı, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarıdır. Profesyonel bir boşanma avukatı ile ortak yürütülecek bir süreç ile bu uyuşmazlıklar çözüme ulaştırılabilir.

Velayet

Boşanma davaları ile gündeme gelen en büyük sorunlardan biri çocukların velayetinin kimde kalacağı hususudur. Yargıtay ‘ın benimsenmiş olduğu görüşe göre velayetin kapsamı çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile ilgili konuları kapsar. Çocuğun velayetinin hangi taraf verileceği hususu değerlendirilirken çocuğun üstün yararı göz önünde bulundurulur. Velayet kendisine verilmeyen eş için ise mahkemenin belirlediği periyodlarla çocuklarla kişisel ilişki kurulması söz konusu olacaktır.

Konya boşanma avukatı ve aile hukuku davaları ile ilgilenen bir avukat arayışınız varsa bizimle iletişime geçebilirsiniz

Boşanma avukatı ücreti ne kadar?

Boşanma davalarında boşanma avukatı ücreti anlaşmalı boşanma veya çekişmeli boşanma türlerine göre farklılık göstermektedir. Üstleneceğimiz sorumluluklar ve harcayacağımız zamana göre ücretler belirlenmektedir.

Boşanma davasının süresini etkileyen birçok faktör vardır bu nedenle kesin bir zaman vermek zordur. 

Boşanma davası açmak için bir avukatınız olmak zorunda değildir. Ancak avukatınızın olması dava sürecini doğru bir şekilde yönetmek, tarafların haklarını korumak ve en iyi sonucu elde edebilmeniz için önemlidir.